Welcome to Our Website

Antalya’da yaşayan Filistinli aile, hiç görmedikleri ülkelerine gitmek istiyor

Antalya’da yaşayan Filistinli aile, yakınlarını kaybettikleri İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarının bir an önce durmasını ve yıllar önce sürgün edildikleri ülkelerine dönmeyi istiyor.

İsrail’in 1948’de kurulmasının ardından uluslararası hukukta yasa dışı kabul edilen Yahudi yerleşim birimlerini genişletme çalışmaları o günden bugüne sürüyor.

Silahlı Yahudi yerleşimcilerin İsrail güçlerinin de koruması altındaki bu saldırılarının bir gün bile durmadığı Filistin’de, milyonlarca aile evlerini terk etmek zorunda kaldı.

İsrail’in Gazze’ye yönelik son saldırıları, geçmişten bugüne binlerce sivilin katledildiği Filistin’de ailelerin yaşadığı trajedileri bir kez daha gündeme getirdi.

Ülkelerinden zorunlu göçe tabi tutulan birçok Filistinli, komşu ülkelerde yaşamını sürdürüyor. O ailelerden biri de 1948’deki Arap-İsrail savaşının ardından Ürdün’e sürülen Saleh ailesi.

“Bir gün Filistin’e döneceğiz”

Ailenin 42 yaşındaki kızı Huda Saleh de 5 çocuğu ile yaşadığı Antalya’da bir gün ülkesi Filistin’e döneceği günü bekliyor.

Eşi halen Ürdün’de çalışan Saleh, AA muhabirine, Arap-İsrail savaşının yaşandığı 1948’de Gazze’de dünyaya gelen babasının büyük anneannesiyle Ürdün’e sürgün edildiğini anlattı.

Ürdün’de doğduğunu, bu ülkede kendileri ile aynı kaderi paylaşan Dergham Alhalaysi ile tanışıp evlendiğini belirten Saleh, çocuklarına doğum tarihi dışında kimlik verilmediğini anlattı.

Saleh, ailece vatansız kaldıklarını, Filistin’e dönmelerinin yasak olduğunu aktardı.

Eşinin Kudüs’teki evlerinin de henüz 7 yaşındayken Yahudi yerleşimciler tarafından gasbedildiğini belirten Saleh, “Eşim ve ailesi de 1986 yılında evlerinden çıkarılmış. Kırmızı balmumuyla mühürledikleri evlerine bir daha sokulmamışlar. Eşim, ailesi ile birlikte Ürdün’e sürgün edilmiş.” ifadelerini kullandı.

Beş çocuğunu da alarak geldiği Türkiye’de 4 yıl önce Antalya’ya taşındıklarını belirten Saleh, İsrail’in son saldırılarında eşinin iki amcası, eşleri ve 12 çocuğunun şehit düştüğünü bildirdi.

Filistin’i hiç görmediğini ve bunun üzüntüsünü yaşadığını dile getiren Saleh, şunları kaydetti:

“İki gün önce annemin akrabası 30 şehidimiz oldu. Maalesef durum çok kötü. Ne zaman duracak bu savaş? İsrail’in saldırılarından dolayı her gün şehit haberleri alıyoruz. Orada internet, elektrik yok, sevdiklerimize ulaşamıyoruz. Son saldırılardan sonra akrabalarımla hiç görüşemedim. Savaşın durmasını ve ailemle el ele Gazze’ye gidip oradakilere yardım etmek istiyoruz. Bunun için her gün dua ediyoruz.”

Çocuklar, Gazze’de yaşıtlarının öldürülmesine üzülüyor

Doktor olmak isteyen 12 yaşındaki 7. sınıf öğrencisi Essam Alhalaysi, Gazze’de öldürülen çocukları görünce çok üzüldüğünü söyledi.

Hastanelerin, okulların bombalandığını anlatan Alhalaysi, “Yasaklanan bombaları kullanmaları çok acı. Biz kullansak dünyanın en kötüsü oluruz, onlara kimse bir şey demiyor. Bu beni çok kızdırıyor. Ben markete gittiğimde İsrail ürünlerini almıyorum.” dedi.

7 yaşındaki Mahmoud Alhalaysi, Filistin’de çocukların ölmesine çok üzüldüğünü dile getirdi.

İlkokul son sınıf öğrencisi 9 yaşındaki Nada Alhalaysi, öğretmen olarak Filistin’de görev yapmak istediğini anlattı. Çocuk ve masum insanların bombalarla öldürüldüğünü belirten Alhalaysi, “Gazze’de çocuklar büyümüyor, bombalarla öldürülüyor. 4 bin öğrenci şehit oldu.” ifadelerini paylaştı.

İkiz kardeşlerin memleket özlemi

İkizlerden 15 yaşındaki Lara Alhalaysi, Filistin’de gazeteci, doktor, çocuk, hemşire ayırt edilmeksizin herkesin hedef alındığını, hastanelerin de bombalandığını söyledi.

İsrail’in saldırılarına dünyanın sessiz kaldığını dile getiren Alhalaysi, “İsrail’in saldırılarına rağmen herkes bir şey olmamış gibi davranıyor. Gazze’de arkadaşlarımız, akrabalarımız var. Onlar iyi mi, kötü mü hiç bilmiyoruz. Sevdiklerimiz şehit olduklarında haberini alabiliyoruz. Artık bu saldırılar bitsin. Dünyanın hiçbir yerinde çocukların vasiyetinin yazıldığını görmedim ama Gazze’deki çocuklar vasiyet yazıyor, çok acı.” ifadesini kullandı.

Alhalaysi, doktor olmak için derslerine sıkı çalıştığını vurgulayarak, bir gün ülkesinde doktorluk yapmayı çok istediğini anlattı.

Yara Alhalaysi de tüm Müslüman ülkelerin Filistin’deki saldırıların durması için yardım etmesi gerektiğini aktararak, “Akrabalarımız Filistin’de ama hiç görmedik. Kendi ülkemize gidemiyoruz. Ben kendi ülkemi görmek, orada yaşamak istiyorum. İsrail’in baskıları nedeniyle hayatım boyunca ülkemi hiç görmedim, sadece fotoğraflarda görüyorum.” diye konuştu.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir