ABD, tekeli kırmak için Google’ı Chrome’u satmaya zorlayacak

ABD Adalet Bakanlığı, Google’ı Antitröst Davasında Chrome’u Satmaya Zorlamayı Planlıyor

ABD Adalet Bakanlığı, teknoloji devi Google‘a karşı tarihi bir antitröst davasında, şirketin popüler web tarayıcısı Chrome’u satmaya zorlanmasını talep ediyor. Bu adım, çevrimiçi arama pazarını ve hızla büyüyen yapay zeka sektörünü yeniden şekillendirebilecek potansiyele sahip.

Tarihi bir an

Google’ın ana şirketi Alphabet’e yönelik dava, ABD Başkanı Donald Trump döneminde başlamış ve Başkan Joe Biden yönetiminde devam etmişti. Adalet Bakanlığı’nın talepleri arasında, Google’ın arama motoru ve yapay zeka projelerine ilişkin veri lisanslama gereklilikleri de bulunuyor. Federal yargıç Amit Mehta’nın bu önerileri kabul etmesi durumunda, teknoloji sektöründe büyük bir dönüşüm yaşanabilir. Mehta, geçtiğimiz aylarda Google’ın bir tekel olduğuna karar vermişti.

ABD, bundan yaklaşık 20 yıl önce Microsoft’u da benzer şekilde parçalamaya çalışmış ancak bu, başarısız bir girişim olarak sonuçlanmıştı. Google davası ise o dönemden bu yana bir teknoloji şirketini dizginlemeye yönelik en agresif çabaya işaret ediyor.

Dünyanın en popüler web tarayıcısına sahip olmak Google’ın reklam işi için kilit öneme sahip. Şirket, oturum açmış kullanıcıların faaliyetlerini görebiliyor ve bu verileri, gelirinin büyük bir kısmını oluşturan reklamları daha etkili bir şekilde hedeflemek için kullanabiliyor. Google aynı zamanda Chrome’u yapay zeka ürünü Gemini’ye yönlendirmek için de kullanıyor. StatCounter’a göre Chrome, tarayıcı pazarının yüzde 66’sına hakim durumda.

Chrome’un satılması isteniyor

Google’ın düzenleyici ilişkilerden sorumlu başkan yardımcısı Lee-Anne Mulholland, Adalet Bakanlığı’nın “radikal bir gündem” peşinde olduğunu savunarak, Chrome’un satılması dahil önerilen çözümlerin tüketicilere, geliştiricilere ve ABD’nin teknolojik liderliğine zarar vereceğini belirtti.

Adalet Bakanlığı ise konu hakkında yorum yapmaktan kaçındı. Ancak yetkililer çözümün diğer bazı yönlerinin daha rekabetçi bir pazar yaratması halinde hükümetin Chrome satışının gerekli olup olmadığına daha sonraki bir tarihte karar verme seçeneğine sahip olduğunu da sözlerine ekledi.

Adalet Bakanlığı’nın önerileri arasında Google’ın Android işletim sistemini diğer ürünlerinden ayırması ve web sitelerine, içeriklerinin yapay zeka ürünlerinde kullanılmasını önleme imkanı tanınması da bulunuyor. Ayrıca, reklamverenlere daha fazla kontrol sağlanması ve Google’ın reklam yerleşimleri konusunda daha şeffaf olması isteniyor.

Adalet Bakanlığı avukatları ve eyalet başsavcıları Ekim ayında yaptıkları ilk başvuruda tüm bu seçeneklerin yanı sıra Google’a karşı açılan davanın merkezinde yer alan münhasır sözleşmelerin yasaklanmasını da talep etmişlerdi. Bu, doğrudan Google ve Apple arasındaki 20 milyar dolarlık “varsayılan arama motoru”  anlaşmasına işaret ediyor.

Chrome’un satışı ve olası alıcılar

Chrome’un satışı gerçekleşirse, bunu kimin alabileceği büyük bir soru işareti. Amazon gibi güçlü alıcılar, kendileri de antitröst soruşturmalarına tabi oldukları için bu tür bir anlaşmaya yanaşamayabilir. Uzmanlar, OpenAI gibi bir yapay zeka şirketinin Chrome’u almasının, hem dağıtım hem de reklam alanında güçlü bir sinerji yaratabileceğini belirtiyor.

Bu süreç, son yirmi yılın en büyük teknoloji düzenleme hamlelerinden biri olarak tarihe geçebilir. Google’ın olası itirazları ve dava sürecinin karmaşıklığı göz önüne alındığında, sonucun nasıl şekilleneceği ise merak konusu.

Mehta’nın Ağustos ayında Google’ın hem çevrimiçi arama hem de arama metni reklamları pazarlarında antitröst yasalarını ihlal ettiği yönündeki kararını Google, temyize götüreceğini açıklamıştı. Yargıç, Google’ın yasadışı davranışını düzeltmek için ne gibi değişiklikler yapması gerektiği konusunda Nisan ayında iki haftalık bir duruşma ayarladı ve Ağustos 2025’e kadar nihai bir karar vermeyi planlıyor.

Bu arada ABD Adalet Bakanlığı’nın antitröst yetkilileri, Google’ın veri lisanslama süreçlerine ilişkin çözümler üzerinde de çalışıyor. Bunlar arasında Google’ın, kullanıcıların arama ve tıklama verilerini diğer şirketlere lisanslaması ve Google’ın, arama sonuçlarını şu anda mevcut olan ancak kısıtlamalar içeren lisanslama modelinden çıkarıp, daha geniş bir şekilde diğer platformlara sunması bulunuyor.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir