1 Şubat 2025

Son Dakika Beydağ Haberleri ve Güncel Gelişmeler

Ekonomi, spor, teknoloji ve magazini buluşturan güncel haberler için Beydağ Haberler’de buluşun!

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu sözleri CHP’nin kalesinde sarf etti: Tarihinin en perişan devrini yaşıyor

Partisinin İzmir 8. Olağan İl Kongresi'nde açıklamalarda bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, ''İzmir'in hemen tüm mahalleleri, denizi perişan vaziyettedir. Tek işi vatandaşa hizmet etmek olanlar, maalesef vatandaşa hizmetten başka her işi yapıyor. Bir zamanlar medeniyet sembolü İzmir, tarihinin en karanlık, en bakımsız, en perişan devrini yaşıyor. Bu kötü gidişat İzmir'in kaderi değildir'' dedi.

Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin İzmir 8. Olağan İl Kongresi’nde dikkat çeken değerlendirmelerde bulundu.

İzmir’in hemen tüm mahallelerinin ve denizi perişan vaziyette olduğunu ifade eden Erdoğan, “Tek işi vatandaşa hizmet etmek olanlar, maalesef vatandaşa hizmetten başka her işi yapıyor. Bir zamanlar medeniyet sembolü İzmir, tarihinin en karanlık, en bakımsız, en perişan devrini yaşıyor. Bu kötü gidişat İzmir’in kaderi değildir. AK Parti ve Cumhur İttifakı olarak bu tabloyu değiştirmek boynumuzun borcudur” şeklinde konuştu.

Erdoğan’ın açıklamalarından satırbaşları;

“Sevgili İzmirliler, sizleri en kalbi duygularımla, muhabbetle selamlıyorum. İzmir’in dört bir yanındaki kardeşlerime, selamlarımı muhabbetlerimi gönderiyorum. Kongrelerimizin ülkemize ve milletimize hayırlı olmasını diliyorum. Bayrağı devralan yol arkadaşlarımıza başarılar diliyor, bayrağı devreden arkadaşlarıma da hizmetlerinden dolayı teşekkür ediyorum.

İlimizin verdiği tüm şehitleri rahmetle yad ediyorum. Eski İzmir türkülerine bakarsanız askerlerimizin fedakarlığı üzerine yazıldığını görürsünüz. 1. Dünya Savaşı’nda İzmir işgal edildiğinde tüm Türkiye yasa bürünmüştür. O kara günlerde milletimiz İzmir’e sıkı sıkıya sahip çıkmıştır. İzmir’e Gazi nasıl sahip çıktıysa, Menderes nasıl sahip çıktıysa biz de öyle sahip çıktık.

Tabii İzmir’e sahip çıkmak, bu şehre aşkla hizmet etmekle olur. Bugün yerel yönetimlerin ve şehrin temsilcilerinin çoğunun İzmir’e sahip çıkma azminde ve cehdinde olmadığını üzülerek görüyoruz. Mehmet Akif bir zamanlar İstanbul için şöyle demişti; ‘Bizim mahallede İstanbul’un kenarı demek, sokaklarından geçilmez ki yüzme bilmeyerek.’ Akif’in 110 yıl önce İstanbul için yaptığı tespitin örneklerini 2025’in İzmir’inde hemen her alanda görmek mümkündür.

“İZMİR EN KARANLIK DÖNEMİNİ YAŞIYOR”

İzmir’in hemen tüm mahalleleri, denizi perişan vaziyettedir. Tek işi vatandaşa hizmet etmek olanlar, maalesef vatandaşa hizmetten başka her işi yapıyor. Yağmur çiselese İzmir’i su basıyor. Rüzgâr kımıldasa, İzmir yaşanmaz hale geliyor. Havaya bakıp ıslık çalıyorlar. Altyapı deseniz hiç mevcut değil ki üzerinde konuşasınız. Bir zamanlar medeniyet sembolü İzmir, tarihinin en karanlık, en bakımsız, en perişan devrini yaşıyor. Haklarını isteyen işçileri dinlemek yerine sokağa atarlar. İzmir Körfezi’nin kötü kokudan yanına yaklaşılamadığı halde kıllarını kıpırdatmazlar. Ülkenin en pahalı suyunu İzmirlilere içirirler. Hizmet için seçilen başkanlar İstanbul’da siyasi ikbal peşinde koşarlar. Eski ve yeni başkanların kişisel kavgaları ayyuka çıkar. Görevlerini yapmaktan aciz yönetimlerin başarısızlıklarını Atatürkçülük maskesiyle, çağdaşlık perdesiyle gizlemeye çalışması ayrı bir hastalık. İzmir her alanda sürekli geriliyor. AK Parti ve Cumhur İttifakı olarak bu tabloyu değiştirmek boynumuzun borcudur.

“MUSTAFA KEMAL’İN MİRASINI YAĞLAMAKTAN BIKMADILAR”

Cumhuriyetimizin banisi Gazi Mustafa Kemal, ‘Benim en büyük eserim Cumhuriyettir’ derken, bunların Cumhuriyetin gelişmesine, kalkınmasına zerre kadar katkıları olmadı. Tam tersine, kendilerine affınıza sığınarak söylüyorum, kendilerine ‘Mustafa Kemal’in itleri’ diyenlerle birlikte belediyelerde soygun düzeni kurmayı “Kent Uzlaşısı” adı altında meşrulaştırma çabasına girdiler. Kimi zaman seçim kazanmak, kimi zaman ceplerini doldurmak için yıllardır Gazi Mustafa Kemal’in mirasını yağmalamaktan bıkmadılar. Bir de utanmadan, arlanmadan, haya etmeden çıkıp bizim terörsüz Türkiye çabamızla kendi suç ortaklıklarını bir tutmaya kalkıyorlar. Muhalefeti, alternatif vizyon üretme sorumluluğu olmaktan çıkartıp, Türk milletinin düşmanı kim varsa değirmenine su taşıma aracı haline bunlar getirdi.

“CUMHURİYET’E EN BÜYÜK ZARARI…”

Eski Genel Başkanları bu şehrin milletvekilleri oldu. Peki buradan tüm İzmirlilere soruyorum; Topunun birden İzmir’e tırnak ucu kadar bir faydası, hizmeti dokundu mu? Var mı bu Genel Başkanlar şehrimize şunları şunları kazandırdı diye üç beş başlık sayabilecek birisi? Yok. Çünkü yapılan hiçbir şey yok. Her İzmir’e gelişlerinde yediler, içtiler, dağıldılar. Gazi’nin emaneti olan Cumhuriyet’e en büyük zararı, sorsanız Atatürkçülüğü ve Kemalizm’i kimseye bırakmayan işte bu mirasyedi tayfa vermektedir.

İzmir’e son 22 yılda toplam 2 trilyon 275 milyar lira tutarında kamu yatırımı yaptık. 115 spor tesisi inşa ettik. 132 sağlık tesisi yaptık. Şehir hastanemiz 1 yıldan beri vatandaşlara hizmet veriyor. İzmir’deki 5 millet bahçesi projemizden birini bitirmek üzereyiz, diğerlerinin çalışmaları sürüyor. Demiryollarında İZBAN projesini hayata geçirdik. İZBAN 136 km’lik güzergahta şu anda hizmet veriyor. İzmir’e çok daha fazla eser ve hizmet kazandıracağız.

Allah’ın izni ve milletimizin desteğiyle önümüzdeki yıllarda İzmir’e her alanda çok daha fazla eser ve hizmet kazandıracağız. Sizlerden bunları her İzmirli kardeşimize anlatarak tamamen yalan ve talanın kılıfı haline dönüşen istismarcı, ideolojik söylemler yerine eser ve hizmet siyasetine yönelmelerini sağlamanızı istiyorum. Bunu başardığımızda, milletvekilliğinden belediye başkanlıklarına kadar İzmir’in tüm temsili mevkilerde bulunan AK Parti bayrağını dalgalandıracağımızdan ben şüphe duymuyorum. Böylece bu şehirle ilgili oluşturulmaya çalışılan haksız algıları, seviyesiz yakıştırmaları, temelsiz önyargıları da ortadan kaldıracağımıza inanıyorum. İzmir’e ve sizlere güveniyorum.

Bugünkü kalkınma seviyesini geçmişle mukayese etmeye kalkmak ülkemize yapılan en büyük haksızlık olur. İnşallah enflasyonla mücadelemizin somut sonuçları bu yıl sonuna doğru daha iyi görülecektir. Ekonomik programımız hedeflerine ulaştıkça sabit ve dar gelirlilerden başlayarak herkesin refah seviyesini daha da yükseltecek adımları sıklaştıracağız.

Tarihin her döneminde olduğu gibi her ülkenin gönlünde bu topraklara sahip olmak istediklerinden hiç şüpheniz olmasın. Kimileri bunları dillendiriyor. Ülkemize vatan topraklarıyla, tüm kazanımlarıyla sıkı sıkıya sahip çıkmak mecburiyetindeyiz. Bunu beceremeyen toplumların hangi sıkıntılarla uğraştıklarını görüyorsunuz. Allah ömür verdiği müddetçe Türkiye’nin dik duruşunu hep sürdüreceğiz.”